Arıtma Tesislerinin Çevre İçin Önemi
Atık su; evde veya ticari amaçlarla kullandığımız kirletilmiş sudur. Bu sular büyük ölçüde arıtılmadan kanalizasyonlara, nehirlere, deniz veya okyanuslara tahliye edilirler. Özellikle ticari faaliyetler sonucunda açığa çıkan atık su, arıtma tesisi süreçlerinden geçirilmeden doğaya bırakıldığında çevreye verdiği zarar daha büyük boyutlara ulaşmaktadır.
Atık su arıtımı, bir faaliyet sonucunda ortaya çıkan kullanılamayacak durumdaki atık suyu çevreye en az zarar verecek duruma getirme işlemidir ve arıtma tesisleri tarafından yapılırlar.
Arıtılmadan doğaya bırakılan atık su, genel manada çevre kirliliğine sebep olmakla birlikte en fazla okyanus ve denizlerimizin kirlenmesine neden olmaktadır. Atık suyun ulaştığı her mecrada, canlı bir döngü olan ekosistemler olumsuz etkilenmektedir. Yeryüzünde yaşayan canlıların vücut kitlelerinin çok yüksek bir yüzdesi sudur. Su kirlendiğinde besin piramidinin en alt halkasından en üst halkasına kadar bütün canlılar, suyu direk ve/veya dolaylı olarak kullandıklarından, olumsuz olarak etkilenirler.
Su kirliliği bir tarafa, dünyadaki su tükenebilir bir kaynak olarak karşımıza çıkıyor. Her geçen gün sahip olduğumuz temiz su kaynakları azalıyor. Hatta komplo teorisyenleri çok da uzak olmayan bir gelecekte, su temininin en önemli savaş nedenleri arasına gireceğini yazıyor. Bu perspektiften bakıldığında atık su arıtımının ve arıtma tesislerinin önemi biraz daha net anlaşılıyor.
Arıtma Tesislerinde Atık Su Arıtım Aşamaları
Bir arıtma tesisinde atık suyun nasıl arıtıldığını, teknik detaylara çok girmeden 7 anabaşlıkta inceleyelim;
1.Adım - Tarama: Arıtma tesisine gelen atık su, bir eleme düzeneğine gönderilir. Bu eleme düzeneğinde suyun içinde bulunan büyük parçalar temizlenir. Örneğin; plastik atıklar, metal parçaları, bezler ve aklınıza gelebilecek her türden gözle görünebilecek büyüklükteki katı maddeler sudan ayrıştırılır. Bahsi geçen büyük parçalar temizlenerek preslenerek katı geri dönüşüm için istiflenir. Süzülen su ise bir sonraki adıma bir pompa yardımı ile tahliye edilir.
2. Adım- Kum Ayrıştırma: Bu adımda, bir önceki adımdaki eleklerden geçebilecek kadar küçük ancak öz kütleleri büyük olan atıklar dinlendirme yöntemi ile ayrıştırılır. Bu adımda da çıkarılan katı atık ayrıca istiflenir.
3.Adım - Birincil Çökelme: Ağır ve büyük elemanlardan ayrışan görece temiz su, dairesel hareketler yapan büyük su tanklarına pompalanırlar. Bu aşamada ayrılan atık bir önceki aşamaya göre daha küçük öz kütleye sahip olan atıktır. Bu atığa birincil çamur adı verilir. Sürecin sonunda su yüzeyde kalır. Tankın dibinde ise birincil çamur bulunur. Bu adımda suyun muhteviyatında bulunan fosforu gidermek için çeşitli kimyasallar eklenir.
4.Adım - Aktif Çamur: Bu adımda mikro organizmalar eklenerek mikro organizmaların kirleticileri kullanılması sağlanır. Biyolojinin kullanıldığı bu aşamada su büyük oranda temizlenmiş, kirleticilerin büyük bir bölümü suya ve nitrojene dönüşmüş olur.
5.Adım - İkincil Çökelme: Büyük durulama tankları dairesel hareketlerle aktif çamuru sürekli olarak bir önceki adıma pompalar.
6. Adım-Filtreleme: Bu aşamada su filtrelerden geçirilir.
7.Adım- Dezenfekte: Arıtılmış suda bakteri olmamalıdır. Bu sebeple ultraviyole ışık kullanılarak bakterilerden temizlenir.
Arıtma Tesislerinde Sık Karşılaşılan Sorunlar
Diğer tesislerde olduğu gibi arıtma tesislerinde de karşılaşılan sorunlar belirli bir çerçeveye oturtulamayacak kadar fazladır. Bu sorunları maddeler halinde anlatmak mümkün olmasa da temel olarak sıkça karşılaşılan sorunları irdeleyeceğiz.
Eğitim Sorunu: Eğitim nerdeyse her sektörün olmazsa olmazıdır. Bir atık su tesisi çalışanı, hangi görevde olursa olsun su arıtma aşamalarını temel olarak bilmek zorundadır. Temel bilgi ve yetkinliğe sahip olmayan personelle çalışmak belirli bir iş modeli kurmak şöyle dursun, karmaşaya sebebiyet verecektir. Ancak yaptığı işle ilgili eğitim almış, yetkinliğe sahip personellerle çalışmak, sorunları kaynağında tespit edip sorun büyümeden aksiyon almanıza olanak tanır. Büyük maddi ve itibar kayıplarını önlemek adına, pozisyonu ne olursa olsun atık su üretim tesisi çalışanlarının sürekli eğitimden geçmesi önem arz eder.
Bakteri Kontrolü: Bakterilerin çoğalması için uygun ortamların olmadığına emin olunmalıdır. Durgun sular, üreme için yeterli sıcaklık, bakterilerin çoğalmaları için uygun ortamlar oluşturur. Suyun saflık derecesi yüksek ve suyun akış hızının yüksek olduğu ortamlarda üreme minimal düzeyde olacağından, gereksinimlerin yerine getirilmesi ilk amaç olmalıdır. UV ışınlarının etkin kullanılması da bakteri kontörlünde önem arz eder.
İzleme: Arıtma tesislerinde sorunları erken dönemde yakalamak için etkin bir izleme ve kayıt sistemine ihtiyaç vardır. Sürekli izleme ve sonuçları efektif bir şekilde değerlendirme yapmak sorunları büyümeden kontrol altına alabilecek bir argümandır.
Bakım: Su artıma tesislerinin bakımı sürekli olarak belirli aralıklarla yapılmalıdır. Zamanında ve doğru bir şekilde yapılmayan bakım arıtım maliyetlerinin artmasına sebebiyet verir.
Bu adımları doğru bir şekilde yönetmek, arıtma tesisinde yaşanabilecek maddi kayıpların azalmasına yardımcı olur. Atık su arıtma tesisini yasal mevzuatlarla uyumsuzluktan korumuş olur. Atık su tesisinin itibarını korur. Tesisi müşteri kayıplarından korumuş olur ve sektörde piyasa payını elinde tutmasını sağlar.
- İzlenme: 2327